Dikkat: Karikatürlerin bazıları kadına yönelik şiddet ve cinsel şiddet konusunda tetikleyici unsurlar içerir. Şiddete, baskıya, ayrımcılığa, yok sayılmaya yönelik direniş pratikleri üzerine düşünürken kimin aklına gelmiyor, en güçlü olanlardan birinin mizah olduğu? Mizah demişken kalemini "Karısının astımı olduğu için sigarayı bırakan adam "seni seviyorum" demese de olur lan! Daha çok sevgili Aslı Alpar'ın "Do-laaap-ta zık-kı-mın kö-kü, soo-kak-ta is-yan vaaar! Toplumda güçlü atfedilmeyen kadınların, lubunyaların gücünü, cesaretini, dayanışmasını çizgilere, mikrofona taşıyan mizah alanı, aslında çok güçlü bir direniş alanı. Bize umudu aşılayan, bize ilham veren, bizi sıcaklığıyla sarıp sarmalayan bir yetenek ve oyunbozanlık işi. Mizah, iktidarı sorunsallaştırır aslında. İktidarla barışık değildir. Tarafsız da değildir. Orta yolu bulmak değildir niyeti, insanlarla temasın, günlük hayat pratiğinin kendine has bir biçimde kamusal alanda eleştirel düzlemde görünür olmasıdır. Mizah hayatla iç içedir ama bu demek değildir ki; hayat böyle olduğu için, "bu" kabul gördüğü için mizahta "bu" kullanılır. Mizah" bu"nu bir araç olarak kullanır sadece. Hegemonik bir erkeklik destanı. Kılıç kuşanma, silah tutma. Cephe, barikat önünde "savaşma". Hayatı devam ettirmeye kendini adayan yürekler, işkence altında gullümü sürdüren bedenlerin sesleri, öldürme eylemiyle şanının yürümesi daha yüksek görünen bazı insanların ileri adım marşları yanında elimine edilmeye mahkum edilebilir. Mizah da biraz böyledir. Değer görmez bir yandan. Pasifmiş gibi görünür. Mizah yaparak "kahraman" olamazsın. Birinin yürüteceği bir kul olamazsın. Küçümsenmeye çok daha açıktır; birileri barikat, cephe önlerinde o kadar mücadele ederken, sen de kim yani? Ama ne hikmetse! Kadın sesi, ifadesi çok duyamayız, göremeyiz. Yani mizah "bu"mudur gerçekten? Şimdi "belirli" direniş pratiklerini dava yolunda hakiki olarak gören bir zihniyet için mizah, pasif bir alan olarak görülür; eli silah tutmaktan çok kalem, mikrofon tuttuğu için. Yahut "yeteri kadar" ciddi, rasyonel olarak görülmediği düşünülerek burun bükülür. Ama baktığınızda sivil itaatsizliği başarıyla uygulayabileceğiniz bir yöntemdir. İğneleme, taşlama gibi güzide söz sanatlarından tutun madilemelerceee günlük alternatif argo kullanımlarına kadar giden politik argümantasyon spekturumu mevcut. Mutlu olmanın, gülmenin toplumun ayrıcalıklarına sahip olanlara daha fazla hak görüldüğü toplumda, kendini gerçekleştirme ve hayatta kalma mücadelesi veren kadınların, lubunyaların mutluluğu, gülmesi, kahkahası da son derece politik bir gerçeklik. Ama işte bunlara rağmen mizah, "erlerin meydanı" şekilde resmedilmeye çalışıldığından hem mizah aktörleri genelde erkek oluyor ve erkeklerin yaptıkları mizah, kadın bedeninin hedef alınmasından, kadın ve kadınsılığın yerilmesinden, cinsel şiddetin meşrulaştırılmasından ileri geliyor. Cinsiyetlendirildiğimiz kadar militarizasyonlaştırıldığımız Seks Hikayeleri Kaynana Güzide toplumda yaşıyoruz. Hegemonik erkeklikle militarizm birbirini çok güzel tamamlıyor, birisi diğerini kanıtlar nitelikte adeta. O yüzden bu "erler meydanı" haline getirilmeye çalışılan mizah dünyasında kalemi tutan, mikrofon ucunda duran genellikle "erkek". Bu erkeğin mizah anlayışı da hedefini küçültmek, alçatmak üzere kurguluyor. Bunun yöntemi de Carol Mann'in militarist tarih anlayışının gerektirdiği şekilde belirttiği gibi "kadın"ın toplumdaki konumunu biyolojik bir işlevselliğe indirgemek, biyolojiyi bir kader olarak belirlemek, böylece cinsiyetlendirilmiş bir şiddet yaratmak oluyor. Bu noktada kadın mizahçılar, çizerler, sadece ülkede kişinin -tabii ki ayrımcılık içermemesi gereken- düşüncelerini özgürce ifade etmesini engelleyen totaliter, baskıcı rejimle, sansürle uğraşmıyorlar, hegemonik erkek iktidarının devlet iktidarıyla olan işbirliğiyle de mücadele ediyorlar. Karikatür dergileri bir bir kapanırken, iktidar karşıtlığı üzerinden karikatür, mizah yoluyla kişinin kendini ifade etmesi devlet eliyle zorlaştırılırken, karikatüristler hapse atılırlarken kadın mizahçıların bu sistematik baskının yanında hayatta kalma, ses çıkarma, görünmezleştirilmeye inat ürün verme mücadeleleri çok değerli. Çünkü Seks Hikayeleri Kaynana Güzide mücadelenin çizimlere ya da gösteriye yansıdığını görebiliyoruz. Kadınları, lubunyaları dışlayan iktidarı, başka bir dışlayıcılık yaratarak üretmemek elzem oluyor. Fakat bunun daima yapılamadığını görüyorum maalesef. Bu konuda çeperimde Bayan Yanı dergisi var. Bayan Yanıyıllardır Leman dergisi çatısı altında faaliyet gösteren, kadın çizerlerin ve karikatüristlerin yoğunlukta olduğu, kadın okuyucular arasında da çok fazla etki sahibi olduğunu gördüğüm bir mizah dergisi. Ben de bir feminist olduğum için takip etmeye çalışıyorum elimden Seks Hikayeleri Kaynana Güzide, mizah konusuna ayrı bir merakım var, aktörlerinden biri olmasam da ve olamayacak olsam da.
Zalimin zulmü varsa direnenin mizahı var!
Zalimin zulmü varsa direnenin mizahı var! Kendisine kondurduğu "merdümgiriz" 2 sıfatıyla çağdaşlarına göre daha yalnız bir yaşam biçimini tercih eden yazar, son otuz yılını Heybeliada'da geçirir ve. Güzide Sabri Aygün'ün Hayatı, Sanatı ve Türk Edebiyatındaki Yeri Üzerine Bir. İnceleme-Araştırma, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Erciyes Üniversitesi, Sosyal. #30 yaşında adam | Explore Tumblr posts and blogs | TumgikHemen cep telefonunu cebinden çıkarıp sessize aldım. Ona göre çağın gerisinde düşünüyormuşum. Onun sözlerin den ne anladığı da belli olmadı. Kendinden bizar, dünyadan, insanlardan her şeyden bizar, eve döndü Silahlarını bırakaniann ne güne düşecekle rini, düşman milletler ve onların dostları, her zamandan zi yade bu günlerde ve her yerden ziyade İstanbul'da bütün dünyaya gösterdiler. Bu husus cidden merakımı mucip oldu.
Uploaded by
Hazırlayan: Habibe DEMİR. Yayın yönetmeni: Prof. Güzide Sabri Aygün'ün Hayatı, Sanatı ve Türk Edebiyatındaki Yeri Üzerine Bir. İnceleme-Araştırma, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Erciyes Üniversitesi, Sosyal. Dikkat: Karikatürlerin bazıları kadına yönelik şiddet ve cinsel şiddet konusunda tetikleyici unsurlar içerir. Şiddete, baskıya, ayrımcılığa, yok sayılmaya. *. Hüseyin Rahmi GÜRPINAR. Dr. Emine Gürsoy NASKALİ. *. *. Metin denetimi: TDK - Sevde GÜREL. ŞIPSEVDİ. Kendisine kondurduğu "merdümgiriz" 2 sıfatıyla çağdaşlarına göre daha yalnız bir yaşam biçimini tercih eden yazar, son otuz yılını Heybeliada'da geçirir ve.O karıyı niçin unutamıyorsun? Neticede, küçük elti yufkacıyı terkediyor, kocasına dönüyor, canlı yayında romantik müzik eşliğinde birbirlerine sarılıyorlar. Bana dönüp ben şimdiye kadar işin şakasında idim görüyorum ki sen değilmişsin. Bildiğim için de bu yeni evi açarken ona göre hazırlandım. Bir çok babalar kadınlannın ve çocuk larının yüzlerine bakamaz oldular. Turistimizin on adım kadar ilerisinde bir ihtiyar adam, pazardan biraz sebze alarak para bozdurmuş, sebzeci bozduğu paralar arasından, ihtiyarın akıl erdiremediği bir yabancı parası vermişti. Saide kocası nın çok uzun nasihatlarına aldırmayarak gene bu romanları okuyor. Her taraf cayır cayır yanıyor. Yaptıkları hünerlerin cümlesini dayak korkusuyla yaparlar. Mizah da biraz böyledir. Kendine nefes ettirdi Bu eksikliği, yazacağı gezi kitabında geniş geniş tamamlamaya karar verdi. Dina· mit kutusu deye getirilen kutuyu Saide'nin açacağı nereden. Acem ise, onluğu geriye vererek dedi ki: — Hele bunamışa bak! Onu serumla besleyip her pozisyonda onu sikecektim ve kendimi ona siktirecektim. Ve daima ne kadar uzakta olsanda benim her zaman yanımda olmanın verdiği hissi bir gün gözlerine bakıp söylemek istiyorum. Rahmetli Entla'nın an lattığına göre, oğlu, anasını evinden kovarken ağlamış, boy nuna sarılmış, ana oğul öpüşmüşler. Yine ne oldu? Ne olur gittiğin yerde çok mutlu ol. Alt dudağı biraz ziyade kıvrıktı. Bu konuda kuvvetli bir delillendirme için bkz. O günden beri bazen hiç amıma almadan alırım götten! Ben, herkesten ziyade sana karşı ve söylediğim yalanlar dolayısiyle vicdanıma karşı vaziyetimi kurtarmak için, söylenilmiş bu yalanlan doğru yapmaktan başka bir çı kar yol bulamadım. Aradan biraz geçtikten sonra, bilmem nasıl bir sırası gel di de « Salih'e de bir hediye yollamayı unutmayalım» demiş tim, Hayri, canı sıkılmış gibi, «Ne hediyesi yollayacağım, de di, keratalar bizim yüzümüzden yüz binlcrle liralar kazanı yorlar, varsın versinler. Ben de yağ istememiştim. Çöp kutusu denince belki şaşırdınız evet yatak odamızda bir çöp kutusu var eşim korunduğu amacıyla temas sonucunda prezervatifleri ve peçeteleri o kutuya atıyoruz sabah olunca da dışarıdaki çöp kutusuna.. Bu erkekler, hem kanlarını bırakır gelirler, hem de son ra ufak bir şeyden korkar kaçarlar. Biralar su gibi akıyordu. Bu ev güzel, temiz, her şe yi yerli yerinde bir ev ama Şinasi beyin düşündüğü, istediği ev değil! Gözlerim Kaya abiyi arıyordu ama bir türlü göremedim.