Gezi Parkı Direnişi feminist bir eylem değildi, ama feminist kadınların etkin olduğu bir süreçti. Bu kadar çok kadının direnişin içinde yer alması ise birikmiş bir öfkenin göstergesiydi. Kadınları aileye, evlere mahkûm etmeye çalışan, kamusal alanları erkeklere ait kılan patriyarkal sisteme karşı çıktık. Kürtajı fiilen yasaklayan, en az üç çocuk doğurmamızı söyleyen, erkek şiddetini besleyen, kadını esnek, güvencesiz ve ucuz emeğin kaynağı olarak gören, heteroseksüel tek eşliliği bütün topluma dayatan, trans Gezi Parkı Seks Çadırı, lezbiyenlerin ve biseksüellerin üzerindeki baskıları artıran AKP hükümetine karşı yaşam alanlarımıza sahip çıkmak için direndik. Direnişin sürdüğü sokaklarda kendimizi normalden daha güvende hissettik. Bu güveni korumamız gerektiğini düşündüğümüz için de direniş boyunca parkı da, geceleri de, sokakları da, barikatları da terk etmedik. Dozerin önüne barikat kurarak, ağaçlara çıkarak ya da sarılarak kesimi engellemek isteyen gruba polis önce kalkanlarıyla sonra da biber gazıyla saldırdı. Polis uyuyanlara gaz bombası ve tazyikli su ile saldırırken, iş makineleri boş durmadı. Yüzlerinde maske, ellerinde telsiz olan siviller çadırları, müzik aletlerini, uyku tulumlarını bir araya toplayarak ateşe verdiler. Polis hiç beklenmedik bir anda kalabalığın üzerine gaz ve tazyikli su sıkmaya başladı. Eylemler hızla diğer illere de yayıldı. Eylemlere 3 milyon binin üzerinde kişi katıldı. Bu kadar çok kadının direnişin içinde yer alması birikmiş bir öfkenin göstergesiydi. TOMA ile anne terliği kıyaslandı, anneler için ihtiyaç listeleri açıklandı. Bütün bunlar erkek egemen bir namus algısının göstergesiydi. Beden, cinsiyet, dil ilişkisi tartışılırken tedavülden kalkmış küfürler yeniden hatırlandı, cinsiyetsiz küfürlerin neler olabileceği, tamamen küfürsüz bir tepkinin nasıl verilebileceği tartışıldı. Kadınların bütün bu çabaları sonuçsuz kalmadı. Feministlerin çadırı: Tayyipsiz, tacizsiz hava sahası. Ancak bu çadır polisin içine attığı gaz bombası nedeniyle yandı. Bu süreçte üç önemli eylem gerçekleştirdik. Asıl büyük yürüyüş ise 8 Haziran Cumartesi günü gerçekleştirildi. Saat Kürtaj yasası, ucuz iş gücü, AVM yapımları ile ilgili mesajların verildiği üç ayrı oturma eyleminin yapıldığı yürüyüş yaklaşık iki saat sürdü. Kadınları, aileye, evlere mahkûm etmeye çalışan, kamusal alanları erkeklere ait kılan erkek egemen sisteme karşı sokaklardayız. Kadınları aileye hapseden, çocuk ve bakım emeğini üzerlerine yıkan, kadının bedenini, cinselliğini denetleyen heteroseksist AKP politikalarını deşifre etmeye, Hükümetin kadın emeği sömürüsünü açığa çıkarmaya devam edeceğiz. Kadınlar olmadan güzel bir gelecek Gezi Parkı Seks Çadırı kurulamaz! Her yer anne! Mehtap Doğan 19 Eylül 0 Yorum Yorumlara kapalıdır.
Gezi Parkı Ne Kadar da Küçükmüş!
Kırmızılı, Siyahlı, Başörtülü, Sapanlı Kadınlar… – Sosyalist Feminist Kolektif Parkta buluşup arkadaşları ile eve dönme yolunda planlar yapıldı. Kutluğ'un çadırı. Ranta,talana ve sansüre karşı AYAĞA KALK! #GeziParkı'na giren ilk kepçeyi durduran #AyağaKalk sloganıyla çağrıyı yapan hesaptır. #OccupyGezi. İstiklal'den tanıdığı, seks Gezi Parkı'na, arkadaşlarının yanına yürüdü. Tehlikeli militanŞu anda kafasını kurcalayan en önemli soru ne giyeceği idi? Sadece gözleri yanmıyor, yüzünün derisi yüzülüyor sandı. Beyaz'dan sağduyu çağrısı. Bu kadar çok kadının direnişin içinde yer alması ise birikmiş bir öfkenin göstergesiydi. Düzinelerce köpeğe tecavüz edip işkenceyle öldürdü.
Ahmet Saymadi
Gezi Parkı. İstiklal'den tanıdığı, seks Gezi Parkı'na, arkadaşlarının yanına yürüdü. Ranta,talana ve sansüre karşı AYAĞA KALK! Yıllardır gözaltındaki ve cezaevlerindeki kadınlara yönelik cinsel şiddeti anlatmaya çalıştıklarını hatırlatan kadınlar, "Gezi direnişinin. #GeziParkı'na giren ilk kepçeyi durduran #AyağaKalk sloganıyla çağrıyı yapan hesaptır. #OccupyGezi. Yüzlerinde maske, ellerinde telsiz olan siviller çadırları, müzik aletlerini, uyku tulumlarını bir araya toplayarak ateşe verdiler. Parkta buluşup arkadaşları ile eve dönme yolunda planlar yapıldı. Kutluğ'un çadırı.Bilgisayardan çıkan görüntüler kan dondurdu! Etrafına bakındı, bulabildiği en büyük objeyi kaptığı gibi barikata doğru koşmaya başladı. Gezi direnişinin farkıysa, devletin bu yöntemi çok daha geniş bir hedef kitlesi üzerinde tatbik etmesiydi. Korkunç iddia yılının kelimesi seçiliyor! Yoğun ilgiyle karşılaşan Demirer, hayranlarıyla birlikte bol bol hatıra fotoğrafı çektirdi. Sosyal medyada gündem oldu 'Yol vermedin' tartışması alevlendi! Saatler sonra hayatını kaybetti Düğünün ortasında kayınvalideye sıkıntı bastı! İşte haftanın filmleri Gençlerin gaza karşı geliştirdikleri yaratıcı çözümleri anlatan sanatçı, eyleme Kızılay'da katıldığını ve defalarca gaz yediğini belirtti. Şiddetin çok kötü bir şey olduğunu belirten Demirer, "Bırakın insanlar konuşsun, anlaşsın. Sadece gözleri yanmıyor, yüzünün derisi yüzülüyor sandı. Formu doldurarak Aydınlatma Metni 'ni, Rıza Metni 'ni, Gizlilik ve Çerez Politikası 'nı okuduğunuzu ve kabul ettiğinizi onaylıyorsunuz. Dudak silikonlarını çekip çıkarttı! Meydanın Atatürk Kültür Merkezi yakınındaki barikata doğru yürüdü. Beden yaşı 'ydi Sahilde yürürken buldu! Birden ortalık gerildi. Bırakın insanlar konuşsun. Mehtap Doğan 19 Eylül 0 Yorum Yorumlara kapalıdır. Isı yalıtımlı, su geçirmez! Polis yavaşça gaz maskesini çıkardı. En büyük yardımcınız olacak Çadırlar, kitap okuyanlar, namaz kılanlar, arada sırada bir dizi oyuncusu; protesto böyle mi oluyormuş? Ne yapmışlardı ki böyle bir saldırı kendilerine reva görülüyordu? Eski solcuların parkalar içinde gezdiklerini hayal meyal hatırlıyordu. Barikatı güçlendirmek için o koca objeyi yerleştirdi, başını kaldırdı, barikatın üstünde siyahlar içinde bir polis, ellerini beline koymuş aşağı doğru kendine bakıyordu. Ahmet Çakar'dan Hadise'ye tepki çeken sözler: "Kezban, varoş" deyip Bir iki dakika öylece kalakaldılar. Gezi Parkı Direnişi feminist bir eylem değildi, ama feminist kadınların etkin olduğu bir süreçti. Kadınlar, gözaltında cinsel taciz ve saldırılara karşı imza kampanyası başlatarak "Gözaltında kadınlara yönelik cinsel taciz ve saldırılara sessiz kalmıyoruz" başlıklı bir metni imzaya açtı. Kelime Oyunu programının sunucusu Ali İhsan Varol programıyla ilgili yapılan spekülasyonlara rağmen Gezi Parkı'ndaydı.